Django Girls de ne ola ki?
Esasen kızlara yönelik, bir günlük bir programlamaya, Python’a ve Django’ya giriş atölyesi önemli aktiviteleri arasında yer alan bir organizasyon dersem çok yanlış olmaz sanırım.
Bu Django Girls aktivitelerinden biri de, 12 Aralık 2015 Cumartesi günü, Suzan Üsküdarlı hocamızın attığı bir twit ve arkasından desteğiyle, Kadın Yazılımcıların organizatör ve mentör olarak katılımlarıyla, Hipo‘nun sponsorluğuyla, Garaj‘da yapıldı. Elbet katkıda bulunan başkaları da var; isim isim saymaya kendimi geremeyeceğim. Ben ne alaka derseniz, “yancı” kadrosundan katıldım.
Django Girls İstanbul oldu. Güzel oldu. Herkes memnun kaldı. Standart yazı buraya kadar. Yazan herkes bunları yazacak zaten, bunu okumaya geldiyseniz, yazı bitti, dağılabilirsiniz. “Yok sen ne zırvalayacaksın, onu merak ediyoruz” diyorsanız, buyrun okuyun.
Benim öngöremediğim ve tahmin edemediğim esas mesele şu oldu: İnsanların (ki bu durumda kadınlar oluyor ezici çoğunlukla) kendilerine gerçek bir fırsat verip, onlarla ciddi anlamda ilgilenecek ve karşılaştıkları problemler için yardımcı olabilecek birilerine ne kadar çok ihtiyaç duydukları gerçeği oldu. Bu o kadar şiddetliydi ki, benim algılarımla, geri kalan her şeyi bastırdı.
İnsanlar için de böyle oldu aslında. Mekan dardı. Zaman zaman havasızdı. Ulaşım kolay değildi, yokuştu. Ama bunlar, katılımcıların aldıklarından, mentörlerinden de verebildiklerinden dolayı oluşan mutluluğun içinde kayboldu gitti.
Ben bir kaç grubun arasında dolaştım. Ufak tefek yardım ettim. İnsanlarla sohbet ettim.
Hem, 16 yaşında belki de müstakbel meslektaşlarla (birisi Bilgisayar Mühendisi, diğeri Fizikçi olmayı düşünüyordu gün itibarıyla) fizik, mühendislik ve yazılım konularında tartışma fırsatı buldum. (Konu bilim felsefesinden kuantum mekaniğine kadar uzandı bir ara.)
Emin olduğum bir şey var. Evet, ama yetmez. Django Girls’ün, hem İstanbul’da hem de başka yerlerde kesin tekrar edilmesi lazım. Kolay değil. Ama ihtiyaç çok. Otuz katılımcının hepsinin olmasa bile, en azından üç-beş kişinin hayatını değiştirecek çünkü. Sonrasında konuşurken Elif T. Kuş’u bu konuda biraz ittirmeye çalıştım.
“İlim Çin’de de olsa gidip alınız.” diye hadis var, tamam, güzel.
Ben de bir vecize yumurtlayayım:
“İlim, Çin’de de lazım olsa, götürünüz.”
Bir cevap yazın