Yaşar Safkan

Her konuda yazılar...

  • Ağırından
  • Hafifinden
  • Kısa Kısa
  • Google
  • Teknik
    • Programlama Taosu
  • Trafik
    • Park Başarıları
  • Üniversite
  • Link
Buradasınız : Ana Sayfa / Ağırından / Yazılım Geliştirme Ekip Üyesi Seçme ve Değerlendirme

Yazılım Geliştirme Ekip Üyesi Seçme ve Değerlendirme

24/05/2024 By Yaşar Safkan 1 Yorum

Sorun daha başlığı atarken başladı. Öyle bir zamana geldik ki, bana insanlar okuduklarını “anlamak” için değil, “alınmak” için okuyorlar. “Eleman” diyemiyorsun mesela. Birileri başkalarını aşağılamak için kullanmış bunu. “Teknik çalışan” desen de olmuyor, birileri o teknik bu değil falan diye dertleniyor. Paragraf doldu, daha konuya giremedik.

Girelim. Yazılım Geliştirme Ekibi, tam organizasyon detaylarından bağımsız olarak, yaptığı hata, üretim sistemlerinde sorun oluşturabilecek herkes anlamına geliyor. En azından benim kafamda böyle. Negatifle tanımlamış olduk ama, sanırım nereden kesmek istediğimi en iyi bu anlatıyor.

Açıkça, kod yazan herkes dahil — front-end’cisi, back-end’cisi, mobilcisi farketmiyor. Analistin her türlüsü de dahil. İş analisti, teknik analist. Keza, “mimar” adı verdiğimiz herkes de bunun içinde.

İçinde olmayanlar? Proje yöneticisi bunun içinde değil, sıfatında “müdür” veya “koordinatör” geçenler de değil. Elbette bunlar da yazılım projelerinin başarısınında çok önemli roller oynarlar, ama derdim bunlar değil.

Sahi, derdim neydi ki? Bu insanları seçme ve değerlendirme üzerine bir şeyler diyecektim. Bir de bugün Lakonik günümde hiç değilim, yazacağım işte aklıma geldiği gibi.

Kriterleri zaman içinde altı taneye indirgedim:

  • Yetenek
  • İnsan evladı olmak
  • Öğrenme isteği
  • Profesyonellik
  • İletişim
  • Teknik bilgi

Şimdi bu kriterlerin ne anlama geldiğinden bahsedelim.

Yetenek

Yetenek derken, zihinsel yetenekten bahsediyoruz doğal olarak. Bu da çok basit bir tanım değil ama, böyle bir şey de var. Sıklıkla da ölçüyoruz. Yeni kavramlara adapte olma, kavrayış hızı, farklı şeyler arasında bağlantı kurabilme, benzerlikleri ve farklılıkları yakalama, çıkarım yapabilme gibi bir sürü alt başlığa bölünebilir. Pratikte ise, bilinen yetenek testlerinden biri uygulanır veya hangi üniversitede okuduğuna bakılır. Üniversitenin önemi, çıkışında değil, girişindedir yani.

İnsan Evladı Olmak

Bunu nerede söylesem, insanlara pek “kurumsal” gelmiyor. Sanırım bunun sebebi, bizim “kurum” diye bildiğimiz şeyin de pek “insan evladı” olmaması. (Bizim “kurum”lar “kur”ma kökünden değil, “soba kurumu”ndan geliyor diye düşünüyorum uzun süredir. İnsanın ağzına-burnuna kaçıyor, rahatsız ediyor, boğuyor…)

Anladınız siz onu da, anlatayım yine de. Güvenilir bir insan mı? Egosu kapıdan sığıyor mu? Kendisini fasulye gibi nimetten mi sayıyor? Bir “üstünlük” derdi mi var? On ekmeği olsa, birini bize verir mi? Bu insanla oturup sohbet etmek ister miyiz? Gücü eline geçirse bize ne yapar?

Anlatmadım ama sordum. İşte insan evladı olmak bu soruların cevaplarına göre belirleniyor.

İkinci sırada yazdım, ama bence en önemli kriter bu. Burada “geçer not” alamayan insan; ekip, şirket, hatta ülke bozar. Geçer not alamayana “toksik” diyoruz.

Öğrenme İsteği

Yazılım işi öyle bir iş ki, sürekli hareket halinde. Hoş, bu çağda böyle bir çok iş var, ama yazılım “bilgi işinin en bilgi işi” olduğu için, en ağır durum da burada var. Öğrenme isteği olmayan, sürekli öğrenme taraftarı olmayan, statikleşecek ve ayağına yer ettikten sonra “istemezük”çü olacak insanların iyi bir ekibin içinde -maalesef- yerleri yok. Yani, “X biliyor musun” diye sorunca, “bilmiyorum ama ıslıkla çıkarabilirim” demesini bekliyorum. Elbette genel tercihleri olabilir; öğrenmek için süre de isteyebilir (hatta istemelidir) ama “ben bildiğimle iş yapayım beni germeyin” diyenler bu kriterden sınıfta kalır.

Profesyonellik

Bu kadar çok söylenip, bu kadar bilinmeyen — hatta yanlış bilinen bir kavram olamaz herhalde. Bunu “anladınız siz onu” varsayımıyla değil, “anlamadınız siz onu” varsayımıyla anlatacağım.

Profesyonelliğin içinde şu bileşenler var:

  • Yaptığı işin aslının, müşteriye kıymet teslim etmek olduğu konusunda farkındalık. Bu yoksa, profesyonel falan değildir.
  • Kazandığı paranın kendi kıymeti değil, teslim ettiği kıymet karşılığında alınan paranın, şirketin paylaşım modelinden geçmiş hali olduğunu kavrama. Bu yoksa, profesyonellik düşüktür.
  • Neyi bilip neyi bilmediğini bilme. Bildiğini ne kadar zamanda nasıl yapacağını da tahmin edebilme. Eğer “beni rahat bırakın şurada kumda oynayayım” diyorsa, profesyonel değil, amatördür hatta çocuktur. Profesyonel her şeyi elbette bilmez; ama bunu açık söyler ve en öncelikli olarak bilinmezleri ortadan kaldırmaya çalışır.
  • Müşterinin söylediğiyle ihtiyacını ayırt edebilme. Buradaki durumu formüle edebilme. Elbette bunun yanında biraz da öngörü.

Aslında, “junior” dediğimiz durumdan kurtulmanın kriterlerinin çoğu bu kriterde yatar. Diğer kriterlerden tamamen bağımsız olmasa da, bu kriterin kendisi de net olarak var.

İletişim

İletişim. Doğru iletişmek o kadar zor bir şey ki. Biz de insanları eğitim hayatının bir yerinde “sayısalcı”-”sözelci” olarak ikiye ayırıyoruz ki, mühendis tayfasının iletişim yetenekleri yerlerde olsun. Hepsi öyle değil, ama kendi özel ilgilerine ve yeteneklerine terkettiğimiz de kesin.

Sözlü iletişim: İnsanlarla insan gibi konuşabiliyor mu? Düşündüklerini, sorunları, çözümleri “homganga” dilinde değil de, insan dilinde ifade edebiliyor mu?

Yazılı iletişim: Eposta yazabiliyor mu? Doküman yazabiliyor mu? Yazdığı dokümandan bir şey anlaşılıyor mu? “Al bu dokümanı, ben şimdi sana ne yazdığını anlatayım” mı diyor, yoksa yazdığı doküman tek başına işe yarıyor mu? (Bu son dediğim bulunmaz Hint kumaşı.)

Bu arada, bu böyle damardan yazılımcılar, mimarlar için de geçerli. Yok öyle yani karanlık bodurmda saklanıp kod yazıp ne dediği anlaşılmamak.

Teknik Bilgi

Bu özellikle sonda. Önemsiz olduğu için değil, ancak aşırı önemli görülüp, tek kriter haline getirilme potansiyeli olduğu için. Burada da iki alt kategori var (hoş her türlü bilgi için var):

  • Temel bilgiler. Öğrenmesi uzun sürer, ama etkisi de uzun sürer. Mesela, veri yapıları ve algoritmalar. Mesela, veri tabanının ilişki yapıları ve performans özellikleri. Mesela, temel network kavramları. Mesela, mesaj kuyruklarının çalışma prensipleri.
  • Arızî bilgiler. Göreli hızlı öğrenilen, etkisi de kısa olan, günden güne değişen bilgiler. Spesifik “framework”ler.

Temel bilgilerin eksikliği, bunların tamamlanması için çok efor gerekeceği anlamına gelir. Buradan, “arızî” bilgileri aşağıladığım anlaşılmasın; arızî bilgiler pratik ve güncel bilgilerdir; onlar olmadan hiçbir şey yapılamaz. Ancak, temel bilgileri sağlam, arızî bilgileri eksik birini, haftanın her günü temel bilgileri eksik, arızî bilgileri dolu birine tercih ederim.

Kriterleri Ölçmede Ne İşe Yarar?

Kriterler nasıl ölçülür konusuna artık çok detaylı giremeyeceğim ama, şu tabloyu da yukarı bırakmış olayım. Siz kendi sonuçlarınızı çıkarın.

Son olarak, şunun da altını çizeyim: Son zamanlarda gündem olan “Altı ayda yazılımcı olunur mu?” sorusu var. Bence buradan onunla ilgili ilginç sonuçlar da çıkar.

Seçme ve seçilme durumundaki herkese kolaylıklar…

VN:F [1.9.13_1145]
please wait...
Rating: 0.0/5 (0 votes cast)

Bunu paylaş:

  • Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Arkadaşınıza e-posta ile bağlantı göndermek için tıklayın (Yeni pencerede açılır)

İlgili

Kategori:Ağırından

Yorumlar

  1. Emre Sevinç der ki

    26/05/2024 ile 15:06

    Eline ve zihnine saglik!

    “Neyi bilip neyi bilmediğini bilme. Bildiğini ne kadar zamanda nasıl yapacağını da tahmin edebilme.” maddesine asagidaki gibi bir ek yapsam kabul olur mu?

    – Bilmedigini ne kadar zamanda ogrenebilecegini, dusuk hata payi ile kestirebilme, baska bir deyisle ust seviye (meta?) teknik oz-farkindalik: “X’i Y’ye benzedigi icin su kadar surede ogrenebilirim, Z’i ilk defa duydum, eger M gibi bir seyse su kadar surebilirim katkida bulunur hale gelmem. ω beni asar, beni astiginin farkindayim cunku … en az 3-4 ay her gun oturup calismam gerekir giris seviyesine gelebilmem icin.”

    VA:F [1.9.13_1145]
    please wait...
    Rating: 0.0/5 (0 votes cast)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Arama

Popüler Yazılar

  • Bir Adım Daha
  • Acil!!

Beni takip etmek için

  • Email
  • LinkedIn
  • Medium
  • Twitter
  • YouTube

Son çıkanlar

  • Yazılım Geliştirme Ekip Üyesi Seçme ve Değerlendirme 24/05/2024
  • Kitaplar, Kitaplar, Kitaplar… 16/07/2021
  • İnsana İnsan Emanet Etmek 23/04/2021
  • Planlama, Proje Yönetimi, Risk Yönetimi 23/04/2021
  • Kafamdaki Bölmeler 23/04/2021

Son yorumlar

  • Yazılım Geliştirme Ekip Üyesi Seçme ve Değerlendirme için Emre Sevinç
  • Neden Türkiye’de Hasan Beyin Takımı Olur Da, Beyin Takımı Olmaz? için Selim
  • Yazılım yazılsa yazılsa kaç saat yazılır? için Emir
  • CV Nasıl Yazılır? Nasıl Yazılmaz? için Bahar
  • Kafamdaki Bölmeler için paslanmaz çelik evye bataryası

En çok ziyaret edilenler

  • CV Nasıl Yazılır? Nasıl Yazılmaz? Ne belalı iştir şu CV yazmak. Özellikle ilkini. Yalnız, nedense… (74.450)
  • Neden Türkiye’de Hasan Beyin Takımı Olur Da,… Böyle yazı başlığı mı olur? Başlıkları vurucu yapınca daha çok… (12.981)
  • Maliyet Hesabı Maliyet hesabı... Düşündünüz mü hiç, ne kadar önemli bir meseledir… (9.598)
  • Yazılım Kariyerinin Başındakilere Ukalalıklar… İlk defa Google'da duyduğum bir laf var: "Haklıysan ukalalık değildir."… (9.273)
  • 8401 Makinayı Nasıl Kapattım? Artık on yılı geçti, ama Google hikayeleri askerlik hikayeleri gibi… (6.841)
  • Başlatmayın Erken Kalkmanızdan! Gördüğünüz yazı başlığı, ilk düşündüğüm başlığın, üç kademe efendileştirilmiş hali.… (6.677)
  • Agile: Türk Kaşığıyla Amerikan Çikolatası Doğru, onun aslı çikolata değil. Hem çikolata kaşıkla yenmez. Nutella… (6.568)
  • Meslek Seçimi Hikayesi "Meslek sahibi olana meslek seçmesi kolay" dememişler, ben olsam derdim.… (5.660)
  • Tartışmak Nedir, Nasıl Olur? "Tartışmak", kelime kökeni olarak açık şekilde "tart"maktan türemiş bir kelimedir.… (5.098)
  • Yöneticilik ve Liderlik Üzerine Bunların üzerine yazıp çizen çok... Bir ukalalık da ben edeyim,… (4.593)
  • Arşiv

Sosyal Medya’da

Follow Us on TwitterFollow Us on LinkedInFollow Us on YouTube

Bloga e-posta ile abone ol

Bu bloga abone olmak ve e-posta ile bildirimler almak için e-posta adresinizi girin.

Copyright © 2006-2017 · News Pro Theme On Genesis Framework · WordPress